Cevheri’s
Bilinen tarihiyle geçmişi 11 binbeşyüz yıla uzanan Şanlıurfa, Sümer, Babil, Hitit, Arami, Asur, Pers, Roma gibi bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir kültür şehridir. Anadoluda kurulan bir çok beyliğin ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu‘nun ilgi odağı olan şehir, kutsal kitaplardaki metinlere göre Hz. İbrahim’in de doğduğu yerdir. Yakın tarih ve Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki demografik yapısına göre yerleşik nüfusu olan Arap, Türk, Kürt, Ermeni, Hristiyan ve Yahudilerin barış içinde kardeşçe bir arada yaşadığı Şanlıurfa, son derece önemli bir kültürel miras birikimine sahip belli başlı şehirlerimizdendir.
Mutfak kültürü geçmişten gelen en önemli kültürel miraslarımızdan biridir. Urfa Mutfağını özel kılan, sahip olduğu tarihsel ve kültürel birikimidir. Her kavmin kendinden bir parça kattığı bu çok kültürlü şehrimizin mutfağındaki envai çeşitteki lezzetler, dünya mutfaklarını kıskandıracak kadar özeldir. Hz. İbrahim’in sofrasından eksik etmediği “Tirit” yemeği, örnek misafirperverliği ve ateşe atılması ile öykülendirilen “Çiğköfte”si her Urfalının mutfak kültüründe yaşatılan bir mirastır.
Urfa mutfağında, köfte ve kebap çeşitlerinin özel bir yeri vardır. Baharat, un ve pirinç ikinci planda; sebze üçüncü planda kullanılır.
Yöresel yemekleri arasında; ayran çorbası, hamurlu, pıt pıt, sarı çorba, çağala aşı, pakla aşı, hıttı bastırması, soğan tavası, su kabağı, bütün balcan, sarımsak aşı, kaburga, isot çömleği, bamya çömleği, acır annaziği, tatlı bamya, erik tavası, lolaz dürmüğü, saca basma, döğmeç, ekmek aşı, kenger aşı, semsek, has dolması, mimbar, acır bastırmasını sayabiliriz.
Şanlıurfa mutfağının özel lezzetlerini korumak ve yörenin vazgeçilmez damak zevklerini yaşatmak için Selahattin Cevheri, 1988 yılında Urfa’da, Urfa Sofrası adıyla açtığı işletmesi ile hizmet vermeye başladı. Kısa sürede işine verdiği önem, seçkin personeli ve kaliteli hizmeti ile hemşehrilerinin özel ilgisine layık olan Urfa Sofrası, hedef büyütme gereği duydu. Endüstriyel üretimin kıskacında damak zevki gittikçe kısırlaşan, her geçen gün doğal beslenmeden uzaklaşan ve aynı zamanda farklı lezzet arayışları içinde de olan metropol insanına, natif bir beslenme ve farklı lezzet seçenekleri sunmak amacıyla yola çıkan Selahattin Cevheri, 2003 yılında İstanbul/Bakırköy’deki Cevheri’s Restaurant’ı kurdu.
Mutfaktan sofradaki sunuma değin kendi özgün konseptini yaratan Cevheri’s, insana ve dolayısı ile işine olan saygısı gereği, her zaman doğal ve sağlıklı ürünler kullanmayı tercih etti, bundan asla taviz vermedi.
Yıllardır damak zevkine en iyi hitap eden seçkin lezzetleriyle gönülleri fetheden Cevheri’s, verdiği hizmet kalitesine karşılık siz sevgili dost ve müşterilerinin gösterdiği iltifatla bu gün gurur duyuyor. Sizlerin güven ve iltifatının verdiği cesaret ve heyecanla, sizlere daha yakın hizmet vermek amacı ile, Bahçeşehir’deki Cevheri’s Restaurant yatırımını gerçekleştirdi.
Kısa sürede Bahçeşehir’de de kebapseverlerin uğrak noktası olan Cevheri’s, seçkin mekanı, Urfa ve yöre mutfağının zengin spesiyalleri, gölet manzarası ve özellikle hafta sonu brunch’ları için tercih sebebi oldu. Şiş köfte, haşhaş kebabı, tandır gibi lezzetlerle dolu mutfağının en özel seçeneklerinden biri de perde pilavıdır.
Aynı özen ve aynı sunum ama, son derece modern teşrifi ile sizlerin rahatınız ve huzurunuzu destekleyip yükselteceğini umduğumuz Bahçeşehir Cevheri’s, ailenizle birlikte özel tatlarımıza ulaşabileceğiniz yegane adresiniz olacak. Yine aynı gerekçeler ışığında, Bakırköy Cevheri’s’de hali hazırda giriştiğimiz yenilenme projemiz sayesinde sizlerden beğeni toplayacağımızı ümit ediyor, sağlıklı, mutlu, neşeli ve lezzetli günlerde hep birlikte olabilmenin beklentisi içinde saygılarımızı sunuyoruz.
Selahattin CEVHERİ